katılım merd ven
Roger Hart katılımı sekiz basamaklı bir merdivene benzetiyor. Katılım Merdiveni, herhangi bir ortamda çocukların gerçek anlamda katılıp katılmadıklarını anlamak için elverişli bir araçtır. Merdivenin ilk üç basamağını incelediğimizde, çocukları katılıyor sandığımız bazı basamakların aslında ‘katılma’ anlamına gelmediğini görebiliriz. Basamaklar yükseldikçe gerçek katılım modellerine ulaşılır. Bu merdivende yer alan basamaklar şunlardır
2. basamak: dekorasyon
Çocuklara çok da anlamadıkları ya da pek fazla söz haklarının bulunmadığı bir amaca hizmet etmek için hazırlanmış tişörtler giydirip, gösteriler yaptırmak bu basamaktaki deneyime örnektir. Çocuklara neden katıldıklarını sorduğunuzda amaca hizmet etmekten ziyade güzel bir şeyler içmek, televizyona çıkmak ya da güzel bir gösteri yapmak için orada olduklarını söylerler. Dekorasyon basamağının manipülasyon basamağından bir adım daha ileride olmasının nedeni yetişkinlerin çocukları bilinçli olarak amaca hizmet ediyormuş gibi göstermeye çalışmamalarıdır. Çocuklar sadece dekoratif bir öğe olarak dolaylı bir biçimde amaca hizmet ederler.
1. Basamak: MAnipülasyon
Yetişkinler bazen süreçten ziyade sonuca önem verirler. Bu durum onların çocukları manipüle etmelerine neden olabilir. Örneğin çocukların ellerinde pankartlarla içeriğini anlamadıkları eylemlere katıldıkları durumları buna örnek gösterebiliriz. Çünkü çocuklar hizmet ettikleri amacı anlamadan eyleme dahil olmuştur. Katılım kisvesi altına gizlenen bu tür manipülatif deneyimler çocuklara demokratik bir yaşam kültürü kazandırmak açısından hiç de iyi değildir.
3. basamak: Maskotluk
Maskotluk basamağında çocuklara söz hakkı tanınıyormuş gibi yapılır ama aslında çocuklara seçme ya da görüş oluşturma şansı verilmez. Toplumsal süreçlerde çocukların maskot olarak kullanıldığına sık sık şahit olabiliriz. Zaten çoğu yetişkine göre çocukların öncelikli yararı için katılımlarını gözardı etmek doğal bir şeydir. Hepimiz bazı konferanslarda yetişkinler tarafından çocukları temsil etmek için seçilmiş, ancak konuya dair hiçbir hazırlığı bulunmayan ya da bir başkası tarafından hazırlandığı belli bir metni okuyan “eli yüzü düzgün” çocuklarla karşılaşmışızdır. Bu durumda gerçek bir çocuk katılımından ziyade ”maskot” çocuklardan bahsediyoruz demektir.
4. basamak: Bilgilendirerek Görevlendirme
Merdivenin dördüncü basamağıdır. Herhangi bir projenin asgari düzeyde katılımcı bir proje olması için temel bazı koşullar vardır. Çocukların projenin amaçlarını anlamaları; onların katılımı açısından kararları kimin, neden aldığını bilmeleri; projede anlamlı bir rolleri olması ve bunlara göre kendi istekleriyle projeye dahil olmaları. Bilgilendirilerek görevlendirilme basamağında bu koşullar gerçekleşir. Çocukların bilgilendirilerek görevlendirildikleri pek çok çalışmaya rastlayabiliriz. Örneğin New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Dünya Çocuk Zirvesi’ne katılan çocukların deneyimi bu açıdan iyi bir örnek oluşturur.
5. basamak: danı ılarak bilgilendirme
Merdivenin beşinci basamağında çocuklar büyüklere danışmanlık yaparlar. Süreç yetişkinler tarafından tasarlanmıştır ve yetişkinler tarafından yürütülür ancak çocuklar süreci anlarlar ve görüşleri ciddiye alınır. Örneğin merkezi New York’ta bulunan Nickelodeon isimli televizyon kanalındaki programların çocuklardan danışmanlık alınarak planlanlanması danışılarak bilgilendirme deneyimine iyi bir örnek oluşturur.
6. basamak: yetiskinlerin Baslattıgı Kararların Çocuklarla Alındı ı Süreçler
Merdivenin bu basamağı gerçek katılımı ifade eder çünkü her ne kadar bu basamaktaki süreçleri yetişkinler başlatmış olsa da, çocuklar karar mekanizmasında yer almaktadır. Bir çok toplumsal proje toplumda yaşayan herkesi kapsıyor olsa da katılım açısından en şanslı yaş grubu genelde 25 ila 60 yaş arasındadır. Toplumsal süreçlere sadece bu yaş grubunun değil; daha gençlerin, daha yaşlıların ve herhangi bir nedenle dışarıda kalabilecek tüm grupların katılımını da sağlamak gerekir.
7. basamak: Çocukların Baslattıgı ve Çocukların Yürüttü ü süreçler
Katılım merdiveninin yedinci basamağıdır. Bu süreci çocuklar kendileri başlatırlar ve sürdürürler. Yine de çocukların başlattığı toplumsal projelerin sayısının çok da fazla olmadığını itiraf etmemiz gerekir. Bunun temel nedeni yetişkinlerin gençlerin inisiyatif almasına çok açık olmayışıdır. Oysa uygun koşullar sağlandığında, çok genç yaştaki çocuklar bile geniş gruplarda işbirliğiyle çalışabilirler. Okulda çocukların talebi ve insiyatifiyle kurulacak bir fotoğraf kulübünü bu basamaktaki bir deneyime örnek gösterebiliriz.
çocuk katılımı
ne anlama geliyor?
Katılım demek sadece çocuklara görüşlerini sormak değildir.
Çocukların görüşlerinin dinlenmesi, dikkate alınması ve karar mekanizmalarına katılmaları demektir.
Çünkü kendilerini ilgilendiren her konuda çocukların kararlara katılması gerekir.
çocuk katılımının olmazsa olmazları!
Çocuklar, kendileriyle ilgili alınan kararlardan en uzun dönemli etkilenecek kişiler oldukları halde bu kararların alınmasında en az söz sahibi olan gruplardandır. Oysa bugün yaşama aktif olarak katılmayan birinin ileride aktif olarak katılmasını beklemek saçma olacaktır.
Çocukların katılımını sağlamak için yetişkinlere çok iş düşer; çünkü çocuklar yetişkinler tarafından kurgulanmış bir dünyada yaşar. Bu nedenle çocukların katılımını sağlayacak mekanizmaların oluşturulması çok önemlidir.Çocuk katılımı bir haktır. Çocukları ilgilendiren her türlü karara çocukların kendi görüşlerinin yansımasıdır. Bu hak yaşama geçtiğinde çocuklar aktif yurttaşlar olarak topluma katılmış olurlar. Ve çocuklar için daha uygun hizmetler hayata geçer. Yetişkinleriyse engelleyici tutumlarını değiştirmeye götürür.Çocuk katılımının önünde birçok engel vardır. Bunlardan biri çocuklara yönelik aşırı korumacı tutumdur. Çocukların kendilerinin olmayan kararlara katılıyor varsayılması, kararlara eşit olarak katılamaması, kararları değiştirme olanaklarının olmayışı ya da pasif davranmalarının doğal karşılanması katılımları önündeki diğer engellerdir.Yetişkinlerin çocukları kararlara dahil etmeyişinin ya da sanki katılıyorlar“mış” gibi yapmalarının nedeni ise çocukların, katılabileceğine, anlayabileceğine ya da yapabileceğine inanmamaları; kendileri adına karar verebileceklerine güvenmemeleridir. Çocukları sadece dekoratif bir öğe olarak görmek, çocuklara bir konuda danışıp, bu görüşü hiç dikkate almamak ya da sonra hiçbir bilgi vermemek katılım konusundaki yaygın yanlışlardandır. Doğal olarak bu örnekler gerçek anlamda katılım değildir. Gerçek katılım, çocukları bilgilendirip onları sürece dahil ederek, görüşlerine ve deneyimlerine saygı duyup onları hak sahibi, eşit birer birey olarak görerek mümkündür.
Söz Küçüğün Radyo Programı yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana gerçek anlamda çocuk katılımının hayata geçmesi için çaba göstermekte ve çocukların medyaya katılımı için bir iyi örnek olmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
8. basamak: Çocukların Baslattıgı ve kararların Çocuklar tarafından verildigi süreçler
Bu basamak ise merdivenin en üst basamağıdır. Bu basmakta çocuklar bir işi yürütmeye karar verirler ve yetişkinlerden destek alırlar. Bu basamakta yaşanabilecek bir katılım deneyimi için Türkiye’den bir örnek; Küçükçekmece Kartaltepe semtinde oyun parkları Nikah Salonu inşaatı nedeniyle ellerinden alınan çocukların topladıkları imzalarla Belediyeye başvurarak oyun parkı sözü almalarıdır. Malesef buna benzer katılım örnekleriyle çok nadiren karşılaşıyoruz. Bunun nedeni çocukların isteksizliğinden ziyade çocukların katılımına önem ve öncelik veren yetişkinlerin sayısının az oluşudur.